VAKA RAPORU

Teşhis: Beyin tümörü - AS

19 yaşındaki genç bir adam 1991 yılı ilkbahar aylarında halsizlik hissetmeye başlar. Daha sonra baş ağrıları başlayınca bir doktora başvurur. Doktorun verdiği ilaçlar fayda etmez, baş ağrıları daha da artar. Evinde şuur bulanıklığı ve akabinde şuur kaybı olunca S.S.K. Göztepe Hastanesi'ne götürülür. Şuuru tamamen kapalı olan hasta önce acil servise yatırılır, sonra beyin cerrahisi servisine nakledilir. 21 Mayıs 1991'de kontrastlı ve kontrastsız olarak bilgisayalı tomografi (B.T.) çekilir. B.T.'de sol parietal bölgede etrafında ödem olan ve orta kısımdaki yapıları sağa doğru iten bir kitle görülür ( Ek AS1 ). 31 Mayıs 1991'de çekilen manyetik rezonanslı görüntüler de (MRI) aynı bulguları gösterir ( Ek AS2 ). Yapılan konsültasyonlarda bu lezyonların enfeksiyoz bir hastalıktan olabilme olasılığının düşük olduğu, öncelikle metastaz olduğu sonucuna varılır ( Ek AS3 ). Anti ödem tedavisi uygulanır, hasta biraz bilinç kazanır. Hasta anti ödem tedavisi ve yüksek doz 3. nesil sephalosporin tavsiye edilerek hastaneden çıkarılır ( Ek AS3 ve Ek AS4 ).

Hasta 26 Ağustos 1991 tarihinde Dr. Özel'e getirildi. Sağ kolunu ve bacağını hissedemiyordu ve oynatamıyordu, haliyle yürüyemiyordu. Doğru kelimeleri bulmakta, telaffuz etmekte, konuşmakta güçlük çekiyordu. Etrafını çift görüyordu. Devamlı keskin bir başağrısı vardı. Tansiyon arteriyel 120/80mm Hg idi. Günde dört defa Delta Kortril hapı alıyordu ve Fomodin kullanıyordu. Hasta kortizon kullandığından NOI'nin ateş çıkarması beklenmiyordu ve çıkarmadı. Hastaya haftada altı kere 1mL NOI vurulması, hergün 3x0.5mL NOO alması tavsiye edildi.

15 Kasım 1991'de yakınları hastanın genel durumunun iyiye gittiğini, sağ tarafındaki felcin nisbeten azaldığını, bu arada rapor almak için gittikleri S.S.K. Göztepe Hastanesi'nde de durumunu daha iyi bulduklarını söylediler.

4 Aralık 1991'de yeni bir MRI çekilir. MRI'da; sol parietal bölgedeki ve sağ serebellumdaki kitlelerin hala mevcut oldukları, ancak sol parietaldaki kitlenin itme etkisinin, 31 Mayıs 1991 tarihindeki MRI ile kıyaslandığında, azalmış olduğu görülür ( Ek AS5 ).

Normal N.O. tedavisine devam eden hasta 24 Haziran 1992'de kontrole geldi. Yanında 27 Mayıs 1992'de çekilmiş olan MRI vardı. Bilinci normale dönmüştü. Görme bozukluğu yoktu. Yanlız başına seyahat ederek gelmişti ve bu düzelmenin en bariz belirtisi idi. Sağ kol ve bacaktaki felç %75 oranında açılmış idi. 27 Mayıs 1992 tarihli MRI'da sol parietaldaki tümörün küçüldüğü, yaptığı baskının da azaldığı görülüyordu. Sağ serebellumdaki tümör de küçülmüştü ( Ek AS6 ). Hastaya görmekte olduğu N.O. tedavisine aynen devam etmesi tavsiye edildi.

13 Kasım 1992'de takip MRI'sı çekildi. MRI'da; sol parietal bölgedeki tümörün çok gerilediği, bu kitlenin sebep olduğu itmenin ve sağ serebellumdaki tümörün de tamama yakın kaybolmuş olduğu görüldü ( Ek AS7 ). Bu tarihte hastaya iki günde bir 1mL NOI vurulması, hergün 3x0.5mL NOO alması tavsiye edildi.

18 Aralık 1992'de S.S.K. Göztepe Hastanesi Sıhhi Kurulu hastanın artık işbaşı yapabileceğine karar verir ( Ek AS8 ).

27 Mayıs 1993'te çekilen takip MRI'nda sol parietal tümörün daha da küçülmüş olduğu, itmenin olmadığı, sağ serebellar kitlenin artık hiç olmadığı görülür ( Ek AS9 ).

15 Eylül 1993'te yapılan elektroansefalografide kortikal bir lezyon veya epileptiform'a yönelik bir bulgu bulunamaz, beyinin biyoelektrik aktivitesi yeterli olarak tesbit edilir ( Ek AS10 ).

18 Ekim 1993'te takip için bilgisayarlı tomografi (B.T) çekilir. Sol parietal bölgede sadece küçük bir ansefalomalasia alanı gözlenir ( Ek AS11 ). Hastaya artık N.O. tedavisini bırakabileceği bildirildi.

10 Ekim 1996'da bir kontrol MRI'sı çekildi. Hiçbir patolojik bulgu, sol parietal ve sağ serebellumda lezyon yoktu ( Ek AS12 ).

Hasta Dr. Özel'i en son Şubat 2007'de ziyaret etti. Yaşamını sağlıklı şekilde sürdürüyordu.